KARŞILIKSIZ ÇEK DÜZENLENMESİNDE ALACAKLININ HAKLARI

Ticari hayatta faaliyet gösteren gerçek ve tüzel kişiler sıklıkla çek düzenleyerek ticari faaliyet yapmaktadır. Çek günümüzde ticari hayatın vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur. 5941 sayılı Çek Kanuna göre çek, ticari bir ilişkiden kaynaklı tacirler arasında borç ödeme aracıdır. Bir ticari ilişkiden kaynaklı borcun ispat aracıdır. Borcun çek olarak ödenmemesi Çek Kanunu’nda düzenlenen belirli cezai yaptırımlarla korunmuştur. Çek Kanunu’nun 5. maddesine göre üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak karşılıksızdır işlemi yapılması hâlinde, altı ay içinde hamilin talepte bulunması üzerine, Cumhuriyet savcısı tarafından, her bir çekle ilgili olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilmektedir.
Türkiye’de çek, “ileri vadeli çek uygulaması” nedeniyle fiilen bir “ödeme aracı” olmaktan uzaklaşmış, bono gibi kullanılan bir kıymetli evrak haline gelmiştir. Türkiye’de çekin karşılığının hesapta bulundurulmaması halinde cumhuriyet savcılıkları tarafından “çek düzenleme yasağı” ve “çek hesabı açma yasağı” yaptırımları uygulanmaktadır. Çek Kanunu’ndaki son değişikliklerle karşılıksız çek keşide etmek, hapis cezasını gerektiren bir suç olmaktan çıkmıştır.
Karşılıksız çekin bankaya kanuni süresi içerinde bankaya ibraz edilmesi gereklidir.
TTK m.796’ya göre bir çek, düzenlendiği yerde ödenecekse on gün; düzenlendiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Ödeneceği ülkeden başka bir ülkede düzenlenen çek, düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir. Bu bakımdan, bir Avrupa ülkesinde düzenlenip de Akdeniz’e sahili bulunan bir ülkede ödenecek olan ve aynı şekilde Akdeniz’e sahili olan bir ülkede düzenlenip bir Avrupa ülkesinde ödenmesi gereken çekler, aynı kıtada düzenlenmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır.
Özetle, yukarıda açıklanan düzenlemeye göre çekte üç tür ibraz süresi vardır:
- Çekin düzenlenme yeri ile ödeme yeri aynı(İstanbul – İstanbul) ise, ibraz süresi 10 (on) gündür.
- Çekin düzenlenme ile ödeme yeri farklı(İstanbul – Bursa) ise veya bunlar aynı kıtada farklı ülkelerde (İstanbul – Köln) ise, ibraz süresi 1 (bir) aydır.
- Avrupa ülkeleri ve Akdeniz’e sahili bulunan ülkeler(Kahire – Roma), aynı kıta ülkeleri sayılır; yani 1 (bir) aydır.
- Çekin düzenleme yeri ile ödeme yeri ayrı kıtalardabulunan ülkelerde (İstanbul – Montreal)) ise, ibraz süresi 3 (üç) aydır.
Bankaya ibraz edilen çekin üzerine karşılıksızdır şerhi banka tarafından yazılması halinde çeki elinde bulundaran alacaklı 6 ay içerisinde cumhuriyet savcılığına yapacağı şikayetle karşıksız çeki keşide eden kişiye karşı çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının konulmasını talep edebilir. Çeki elinde bulundaran alacaklı Asliye Ticaret Mahkemesine yapacağına başvuruyla ihtiyati haciz kararını kısa bir süre içerinde alabilir. İhtiyati haciz kararı ise alacaklıya borçlunun üzerine kayıtlı menkülleri, gayrimenkülleri, üçüncü kişiler nezdinde bulunan alacakları üzerinde icra müdürlükleri vasıtasıyla haciz işlemi tatbik etmeye imkan vermektedir. Alacaklının ihtiyati haciz yoluna başvurması borçlunun alacaklıdan mal kaçırma ihtimaline karşı koymak için tedbir mahiyetinde olan bir hukuki prosedürdür.
Alacaklı ihtiyadi haciz kararının kendisine verildiği tarihten itibaren 10 gün içerisinde kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemelidir. Aksi takdirde ihtiyadi haciz kararı kendiliğinden ortadan kalkar. Haksız ihtiyati haciz nedeniyle borçlu manevi tazminat isteyebilir, Haksız ihtiyadi haciz isteyen alacaklı borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zarardan sorumlu olur.
ÇEK ALACAKLARINDA YETKİLİ MAHKEME VE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
Çekten kaynaklanan borcun alacaklısı, borçlunun yerleşim yerinde (HMK. 6.md), birden fazla borçlu bulunması halinde borçlulardan birinin yerleşim yerinde (HMK. 7.md), çekin keşide yerinde (İİK. 50/1.md), muhatap banka şubesinin bulunduğu yerde (HMK. 10.md) takip ve ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.
Yargıtay 8. HD.’nin 2015/1884 E. 2016/3859 K. Sayılı ilamında; “Takibe dayanak kambiyo senedinde yazılı borcun ödeneceği (ifa edileceği) yer icra dairesi de takipte yetkili icra dairesidir. Takip dayanağı çek ise, çekin ödeme yeri TTK’nın 780/1-d bendi uyarınca çekte gösterilmiş ise o yer icra dairesi, gösterilmemiş ise TTK’nın 781. maddesinin 2. fıkrası uyarınca muhatabın ticaret unvanı yanında gösterilen yer ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesi yetkilidir. Ayrıca TTK’nın 781. maddesinin 3. fıkrası “Düzenleme yeri gösterilmemiş çek, düzenleyenin adı yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır” hükmünü içermekte olup, İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca çekin düzenlendiği yer icra dairesi de yetkili olup, o yer icra dairelerinde de takip yapılabilir. Çeke dayalı takiplerde yetkili icra dairesi takip talebine ekli çekler göz önüne alınarak yukarıda yazılı kurallara göre belirlenmelidir. Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapılmış ve takip dayanağı olarak 5 adet çek gösterilmiştir. Buna göre takip dayanağı çeklerin düzenleme yeri, muhatap bankanın bulunduğu yer ve borçlunun ikametgâhı Adana olduğuna göre, takipte yetkili yer Adana İcra Dairesidir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 12. HD.’nin 2016/20788 E. 2017/12636 K. Sayılı ilamında; “Birden fazla borçlu varsa bunlardan birinin ikametgahında takip başlatılabilir ve bu durumda diğer borçlular yetki itirazında bulunamazlar. Ancak, anılan hüküm borçlulardan birinin ikametgahındaki (onun için genel yetkili) icra dairesinde takip yapılması hali içindir.” şeklinde belirtilmiştir.
İstanbul BAM 12. HD.’nin 2019/2038 E. 2019/1547 K. Sayılı ilamı; “Kambiyo senetlerinden doğan alacaklar aranacak alacak niteliğinde olduğundan bu alacaklar için götürülecek borçlar hakkındaki 6098 Sayılı TBK’nun 89/1. Hükmü uygulanmaz.” Yani bu alacaklar bakımından kambiyo senetlerine özgü yetki kuralları ile genel yetki kuralı geçerli olup alacaklının adresi takip yapmak için yetkili değildir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 12. HD.’nin 2019/9167 E. 2019/13006 K. Sayılı ilamında; “Alacaklı tarafından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu tarafından ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süresinde icra mahkemesine yapılan başvuruda; sair itirazları yanında yetkili icra dairesinin … İcra Dairesi olduğunu ileri sürerek… İcra Dairesinin yetkisine itirazda bulunduğu, mahkemece yetki itirazının kabulüne karar verildiği görülmüştür. İİK’nun 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, HMK’nun 447/2. maddesi atfıyla HMK’nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Ayrıca, takip dayanağı akdin yapıldığı icra dairesi de takibe yetkilidir. Buna göre, çeke dayalı takip, genel yetkili yer olan borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesinde (HMK. 6.md.), muhatap bankanın bulunduğu yer, ödeme yeri sayıldığından buradaki icra dairesinde (HMK. 10.md.) ve ayrıca İİK’nun 50/1. maddesi uyarınca çekin keşide edildiği yerdeki icra dairesinde yapılabilir.” şeklinde belirtilmiştir.
Av. Arb. Doğukan AKASLAN, LL.M