CİNSİYET DEĞİŞTİRME AMELİYATI, TIBBİ VE HUKUKİ SÜRECİ

CİNSİYET DEĞİŞTİRME AMELİYATI, TIBBİ VE HUKUKİ SÜRECİ

Av. Arb. Doğukan AKASLAN, LL.M

 

Cinsiyet hoşnutsuzluğu olan bireyler, doğumda belirlenen cinsiyet ile deneyimlenen, ifade edilen cinsiyet arasında belirgin bir uyuşmazlık yaşarlar. Diğer cinsin bir üyesi olarak yaşamayı ve kabul edilmeyi istemektedirler.


Cinsiyet hoşnutsuzluğu gelişimi karşı cins kimliğinin ve bununla beraber devam eden davranışların etiyolojisi halen tam olarak anlaşılamamıştır. Çalışmaların merkezinde psikolojik ve sosyal faktörler var iken, yakın dönemlerde özellikle de normal cinsiyetin gelişiminde dikkatler biyolojik mekanizmalara yönelmiştir. Şu anda, kanıtlar Cinsiyet Hoşnutsuzluğu’nun biyolojik,kültürel ve çevresel unsurların karmaşık bir şekilde etkileşiminden ortaya çıktığını göstermekte ve cinsiyet gelişimi evresinde hangisinin daha ön planda olduğunu öngörememektedir. Ana hatlarıyla bu üç faktörü birlikte değerlendirerek sonuca varmak veya konu ile alakalı bilimsel yorumlar yapmak daha tutarlı olacaktır.

Cinsiyetinden hoşnutsuzluk (cinsiyet disforisi) doğumda dışa vurulan veya varolan cinsiyet ile kişinin hissettiği cinsiyeti arasında hissedilebilir bir uyumsuzluktur. Cinsiyetinden memnun olmayan kişiler anatomik cinsiyetine ilişkin olumsuz duygular içinde olduklarından diğer cinsiyetin bedenine sahip olmayı veya toplum içinde diğer cinsiyetten biri olarak görülmeyi isterler.
Cinsiyet kimliği çoğu insanda 2-3 yaşlarında belirginleşir. Cinsiyetinden hoşnutsuzluk yaşayan bireylerin ebeveynleri öyküde sıklıkla 3 yaşından önce karşı cinsiyete benzer davranışları gördüklerini dile getirmektedir . Ancak klinik araştırmalar bunu desteklememektedir.
Cinsiyetinden hoşnut olmama durumu erkeklerde kadınlara göre 3-5 kat daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Cinsiyet değiştirme, kadının erkeğe veya erkeğin kadına dönüştürülmesini sağlayan tıbbi müdahaleye verilen isimdir. Cinsiyetini değiştirmek isteyen kişi, eğitim ve araştırma hastanelerinde ya da üniversite hastanelerinde bulunan “Cinsel Kimlik Konseyi” tarafından değerlendirilmelidir. Cinsiyet değiştirme işlemlerinde kat edilen yol büyük oranda geri dönüşü olmayan sonuçlara sebebiyet verdiği için tıbben ayrıntılı bir aydınlatılmış onam alınması önemlidir. Çünkü cinsiyet değiştirmek basit bir tıbbi müdahale değildir ayrıca cinsiyet değiştirme ameliyatından önce endokrinolojik olarak verilen hormonlar, kişinin bütün hormonal düzeyini altüst etmektedir. Bu açıdan bakıldığında bu yola girmek isteyen bireyden sözlü ve yazılı olarak özel bir aydınlatılmış onam yapılmak zorundadır. Bu onam cinsiyet değiştirme ameliyatını yapacak olan hekimi hukuksal manada koruyacaktır harici bir uygulamada hukuku bir koruma sağlamayacaktır.

Türk Dil Kurumu cinsiyeti şöyle tanımlamaktadır; “Bireye, üreme işinde ayrı bir rol veren ve erkekle dişiyi ayırt ettiren yaradılış özelliği, eşey, cinslik, seks”. Yani cinsiyet temelde biyolojik bir tanımlamadır. Buna karşılık “cinsel kimlik” bireyin kendi bedenini ve benliğini belli bir cinsiyet içinde algılaması, kabullenmesidir. Cinsel yönelim bireyin cinselliğini ya da erotik ve romantik ilgilerini herhangi bir cinsiyete yönlendirmesi ya da herhangi bir cinsiyet tarafından cinsel olarak uyarılmasıdır,

Sık görülen cinsel yönelimler
Heteroseksüellik; kişinin karşı cinsiyete cinsel ilgi duyması
Transseksüellik; cinsiyetini değiştirmesi gerektiğine, ruhsal ve bedensel olarak diğer cinsiyete sahip olması gerektiğine inanma
Homoseksüellik (eşcinsellik); kişinin kendi cinsiyetine cinsel ilgi duyması
Travestilik; karşı cinsiyete özgü davranış ve giyimi sürdürmekten zevk alma
Biseksüellik ; kişinin hem kadın hem erkek cinsiyete karşı da cinsel ilgi duyması
Aseksüellik ; kişinin herhangi bir cinsel ilgi duymaması
Panseksüellik ; kişinin tüm cinsiyetlere karşı cinsel ilgi duyması

Cinsiyet değiştirme operasyonu, kadının erkeğe veya erkeğin kadına dönüştürülmesini sağlayan tıbbi müdahaleye verilen isimdir.

Öncelikle cinsiyet değişikliği, transseksüel yapıda olan kişiler için söz konusudur. Cinsiyet değişikliğindeki birincil amaç kişinin ruhen içinde bulunduğu cinsiyet kimliğinin, o kişinin aynı zamanda sosyal ve fizyolojik açıdan da bir uyum göstermesi şeklinde ifade edilebilir. Bu nedenle söz konusu cinsiyet değişimi, transseksüel yapıda olan yani fizyolojik,biyolojik ve ruhsal açıdan bir uyum göstermeyen bireyin, cinsiyet değişimi ile tüm açıdan uyumu yakalaması ve yalnız bireyin manevi mutluluğu değil, aynı zamanda toplumsal kriterler çerçevesinde de daha uyumlu ve özgüvenli olacağı sonucuna ulaşılmaktadır.

Erkekten kadına dönüşümü sağlayan ilk cinsiyet değiştirme ameliyatı 1930 yılında gerçekleşmiştir.
Cinsiyet değiştirme ile ilgili ilk olarak belirtmek gerekir ki bu ameliyatı olabilmek için cinsiyet değiştirme davası açarak önce mahkeme huzurunda hakimden izin alınmalıdır. Ameliyat sonrasında ise ilgili mahkemede nüfus müdürlüğüne karşı dava açarak nüfus kayıtlarının düzeltilmesi bu şekilde talep edilmelidir.
Diğer yandan, Türk Ceza Kanunu’nun 101. maddesinin ikinci fıkrasına göre, “Rızaya dayalı olsa bile, kısırlaştırma fiilinin yetkili olmayan bir kişi tarafından işlenmesi hâlinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur” hükmü bulunmaktadır. Bu nedenle cinsiyet değiştirme sürecinin hukuki açıdan dikkatle takip edilmesi, gereken hukuki prosedürlere uyulması gerekmektedir.

Ülkemizde cinsiyet değiştirmenin hukuki süreci 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 40. maddesinde cinsiyet değiştirme başvuru şartları verilmiş ve şu şekilde açıklanmıştır:

1-Medeni Kanun’a göre kişi başvurusunu şahsen yapmak zorundadır. Diğer bir deyişle, kişi avukatı vasıtasıyla başvuruda bulunamaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.12.2013 gün ve 2013/18-464 E. – 2013/1698 K. sayılı ilâmı gereğince, davanın Asliye Hukuk Mahkemesine açılması gerekmektedir. Özetle, kişi ikamet adresinin olduğu bölgedeki Asliye Hukuk Mahkemesine bizzat başvurarak, “Cinsiyet değişikliği izin” davası açabilir.

2- Kişi 18 yaşın üstünde, yani reşit olmak zorundadır. Bu konu medeni  kanunda açıkça belirtilmemiş ise de, mahkemeye cinsiyet değiştirme izni için başvuru yapan kişinin ayırt etme gücüne sahip olması gerektiği açıktır .

3- Kişi başvuru sürecinde evli olmamalıdır. Hukuk sistemimizde, aynı cinsten kişilerin evlenmesi mümkün değildir. Yasa koyucu bu kuralı devam ettirebilmek için, evli olmama şartını getirmiştir. Eğer yasada evli olmak mümkün olsa idi, cinsiyet değişiminden sonra, aynı cinslerin evliliğine fiili olarak izin verilmiş olacaktı. Diğer yandan, cinsiyet değişikliği operasyonu geçirmek isteyen kişinin, başvuru tarihinden önce evli olması, hatta bu evliliğinden çocuk sahibi olması, izin için mahkemeye başvurmasına engel teşkil etmemektedir.

4- Kişi transseksüel yapıda olmalıdır. Transseksüalite; kişinin hissettiği cinsel kimlik ile biyolojik cinsiyeti arasındaki çatışma olarak tanımlanmaktadır. Kendi cinsiyetinden rahatsızlık hissetmesinin yanı sıra, karşı cinsiyet kimliğine de ait olma duygusunu içerir. Kişi karşı cinsle sürekli ve güçlü bir bağ kurar, sahip olduğu cinsiyeti reddederek diğer cinsiyetin birincil  ve ikincil  özelliklerini özümser ve bu özelliklere sahip olmak için çabalar.

5- Bir eğitim ve araştırma hastanesinden alınacak resmî sağlık kurulu raporu ile “cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunluluğu” belgelenmelidir. Resmi sağlık kurulu raporunda şu önemli noktaların özellikle vurgulanması gereklidir; “yapılan her türlü hormonal ve biyolojik tedavi sonuçsuz kaldığından, cinsiyet değişikliği ameliyatının nihaî ve tek çözüm olması ve bu tedavinin uygulanmaması halinde hastanın hayatı boyunca ıstırap çekecek olması” . Rapor ile sadece kişinin tıbbi durumu değerlendirilmez, aynı zamanda cinsiyet değiştirme operasyonuna rıza gösterip göstermediği ve tıbbi müdahalenin sonuçları bakımından bilgi sahibi olup olmadığı da değerlendirilir. Söz konusu raporlar, üniversite hastaneleri ya da eğitim araştırma hastanelerinden alınabilmektedir.

Kişinin endokrinolojik ve anatomik yapısı ayrıntılı olarak incelenmekte ve gerekli tedaviler ileri derecede uzmanlık gerektirmektedir. Diğer yandan psikiyatrik değerlendirme ve destek son derece önemlidir. Büyük oranda geri dönülmez ve kişinin tüm hayatını kökten değiştirecek bir operasyon olan cinsiyet değiştirme ameliyatlarında, aydınlatılmış onam daha da önemlidir.
Aydınlatılmış onam şu şekilde tanımlanabilir; hastanın kendisine uygulanacak tanı ve tedavi yöntemlerinin kapsamını, yararlarını, olası istenmeyen sonuçlarını; söz konusu yönteme seçenek oluşturabilecek yöntemleri ve onların yapısal ve sonuçsal özelliklerini bilerek bu uygulamalara ilişkin kararlar vermesidir.

Türkiye’de ve Dünya’da trans bireylerin cinsiyetlerini fiziksel ve hukuksal olarak değiştirmeleri hususunda birçok farklı ve değişik düzenlemeler mevcuttur. Birincil olarak transseksüel bireylerin; cinsiyet değişikliği operasyonu olmak isteyen trans bireyler ve cinsiyet değişikliği operasyonu olmaksızın sadece hukuksal statüsünü değiştirmek isteyen trans bireyler olarak iki farklı kategoride değerlendirilmesi gerektiğini düşünmekteyim.

Cinsiyet değiştirme operasyonu kişinin hayatında sadece bir defaya mahsus yapabileceği bir değişim olduğundan ve resmi olarak da sonuç doğurduğundan yalnız mahkeme izni ile ve kanunun öngördüğü belirli hastanelerde yapılacak araştırma sonucunda mümkün olabilmektedir. Bu nedenle söz konusu süreç uzun ve teknik olduğundan, kişinin bu önemli sürecini daha hafif atlatabilmesi açısından hukuki anlamda bir yardım alması önemli ve gereklidir. Bunun haricinde yapılacak işlemler geri dönüşümü imkansız sonuçlar doğurabilecektir.

Referanslarımız ve talepleriniz için [email protected] mail adresine başvurabilirsiniz.

 

Av. Arb. Doğukan AKASLAN, LL.M

BU YAZIYI PAYLAŞIN